17 Eylül 2007 Pazartesi

Elfce

Quenya Diline Giriş, Telafuzlar ve Kelime Bilgisioncelikle yazıdan dolayı Efe Altınal a tesekkrlerQuenya Diline Giriş Ai! Her Tolkien meraklısı Elfçe’yi, öğrenmek ister. Öğrenmesi en kolay mı bilmem ama elimizde en çok materyal olan elf dili Quenya’dır. Burada Quenya’yı size Yüzüklerin Efendisi kitabında kullanılan akansa göre yani üçüncü çağ aksanı ile öğretmek için derslere başladık… Hepinizin bildiği gibi Quenya gerçek bir dil değildir. Yazılmış bir dildir. Dolayısıyla bu dil konuşmaktan çok yazışmanıza yarayacak. Neden mi? Çünkü çevrenizde bu dili konuşan pek az ve belki de hiç kimse yok, ama internette pek çok sitede özel forumlar var bunun için. Quenya öğrenmesi kolay bir dil mi? Hayır kesinlikle değil. Gerek konuşma gerek kelime gerek cümle yapısı gerekse pratik yapma konusundaki olanaksızlıklardan dolayı belki de öğrenmesi en zor dillerden biri. Ama bu sizi yıldırmasın. Peki Quenya neye benziyor? Türkçe’ye… Tabii tam olarak değil ama bir takım benzerlikler var. Aslında Fince’ye daha çok benziyor. Örneğin Quenya’da ekler sözcüğü sonuna ekleniyor. Ör: Anar caluva tielyanna Burada “Güneş yolunuzun üzerinde parlasın” deniyor. Tielyanna “yolunuzun üzeri” demek. Gördüğünüz gibi –lya “nuzun” –nna ise “üzeri” anlmlarını taşıyor. DERS 1Quenya alfabesi şu şekilde yazılabilir: c (= k), d, f, g (türkçe c), gw, h, hy, hw, l, ly, m, n, nw, ny, p, qu, r, ry, s, t, ty, v, y ve w Quenya’nın sesli harfleri a, e, i, o, u dır.; uzun sesler ‘ ise işaretlenir ör:: á, é. Kimi ünlüler kapalı kimileri ise açıktır. Bundan kastım; aaaaa deyin ve oooooooo deyin. Ağzınızın aldığı durumları karşılaştırın. "a" en açık seslidir ve Türkçe'deki gibi okunur. "u" ise en kapalı seslidir ve o da Türkçe'deki gibi okunur. Harfler genel olarak , İtalyanca’daki şekilleri ile okunmalıdır ve sesli harfler çoğunlukla Türkçe'deki okunuşlarına benzerler; uzun sesler á ve é belirgin biçimde normal a, e seslerine, kısalarından daha yakındır. Bazı sesler üzerlerinde çift nokta ile yazılır(ë, ä etc.), ama bu onların okunuşlarını etkilemez. Bu tür harflerin okunuşları tıpkı İngilizce’deki gibidir. “ai, au, eu, oi, ui, ve iu” gibi iki ünlüler vardır. Ünsüzlerden c mutlaka k; l ise bildiğimiz L olarak okunmalıdır; r titrek okunur; s okunmaz; y sessiz kullanılır(İngilizce’deki you gibi). İdeal olarak, t, p, c sessizleri güçsüz okunur. Süreksiz sessizler -y (ty, ny gibi.) ile biter; sürekli sessizler ise genellikle -w (ör: nw, ama cw yerine qu[Q] okunur). H, [x] (Almancada ki ich-Laut gibi) t’den önceki ses gibi okunur, tabii eğer ht kombinasyonunda e ya da i harflerinden biri gelmemişse, h Almanca’daki ich-Laut gibi okunur. Öbür türlü, h İngilizce’deki gibi okunur. h; ne kadar hy ve hw ile simgelense de sırasıyla ich-Laut ve sessiz wh (Amerikan İngilizcesindeki gibi bir wh), ile okunurlar. hl ve hr kombinasyonlarında orijinal olarak sessiz olarak tanımlanır l ve r, ama üçüncü çağda bu iki ses normal l ve r olarak okunmaya başlanmıştır. Kimi uzun sözcüklerde, vurgu ikinci heceden sondaki uzun heceye düşer. Eğer sonuncu hece kısaysa, vurgu üçüncü heceye düşer (sözcük iki hecen uzun değilse, ilk hece uzun da olsa kısa da olsa vurguyu alır). Qu yalnızca Q anlamı taşır, yukarıda da bahsettiğim gibi cw da aynı şekilde q anlamı taşır. Kimi "a"lar tam okunurken kimi "a"lar yok sayılır. Örneğin Quenya kelimesinde "a" okunurken "anna" kelimesinde (anlamı hediye) tıpkı İngilizce'deki Anna isminin okunması gibi okunur. (ann) Notlar: Ünlü harfler: "i" harfi de tıpkı Türkçe'deki gibi kullanılan bir harfdir. ô harfi TR o, ú harfi TR ü gibi okunur. "ai" harfi "ey" gibi değilde "ay" gibi kullanılır. (İngilizce kaynaklardan örnek: "fail" gibi değil "aisle" gibi) "au" harfi bir yerimiz acıdığında verdiğimiz tepki sesi "ov" olarak okunur. "eu" Türkçe'deki e harfi gibi okunur. "iu" harfi "yu" gibi okunabilir. Ünsüz harfler: C her zaman k'dir hw, hy, hl, hr harflerinde h okunmaz ve ikinci harf İngilizcedeki hali ile okunur. hl ve hr nefes sesi, ıslık gibi çıkarlar. hw İngilizcedeki wh gibidir. h bunlarınn dışında kullanıldığı zaman Türkçe'dekinden daha sert bir sestir. "Hey" kelimesindeki gibi. (İngilizce örnek: Breath) "l" Türkçedeki "gel, al" deki l gibi kullanılır. "n" Türkçedekinden biraz daha kalın İngilizcedeki n gibi kullanılır. "r" ise Türkçedeki esrar kelimesine yakın bir okunuştadır. "s", z gibi okunmaz. Daha çok nefes verme sesi gibi okunmayan bir sestir. v ve w arasındaki fark şudur: v daha açık ve w daha kapalı bir sestir. y harfi ise "yavru" kelimesindeki y gibi okunur.(İngilizce örnek: "yes") Çift nokta kullanımı: Yukarıda belirrtiğim gibi çift noktanın okunuşa hiçbir etkisi olmaz, lakin yazıda kullanılmaktadır. Tolkien bunu bir çok yerde kullanmıştır. ä, ö, ë. Aslında bunlar tam olarak gerekli değildirler. Yalnızca İngilizce okumadan ayrı oldukları belirtmek için kullanımışlardır. Bunları kullanma kuralları vardır ama ben gerekli görmediğimden onları burada yazmayacağım… Ne kadar hızlı konuşmalıyız? Konuşma hızına gelince, eğer Quenya konuşursanız çok hızlı konuşmalısınız. Daha önce belirttiğim gibi İtalyanca ile benzerlikleri var dilin, ayrıca Tolkien İtalyanca dilini severmiş. Dolayısıyla Quenya hızlı bir dil ve bu dili hızlı ve doğru konuşmak bu dili iyi konuşmak anlamına geliyor. KELİME BİLGİSİ Bu kadar kuramsal bilgiden sonra hoşunuza gideceğini düşündüğüm genel kalıplar: Selam!: Ai! Benim adım...: .... nîn ess veya essen ..... kim? ne? : man? senin adın .....: .... cin ess veya esseg ... sin : bu tan: şu ent: oradaki im veya ni :ben em: biz eg: sen ech: siz (çoğul anlamda) edh veya el: siz (saygı) e: o (insanlar için [ve elfler tabii]) San: o ( cansız varlıklar ve hayvanlar) sain: onlar nin : bana men : bize cen: sana chen:size (çoğul) den veya len :size (saygı) sen : ona ten: onlara nin: benim cin:senin din:sizin tin:onun min: bizim chin: sizin lin: sizin tin: onların
DERS 2 Çoğul eki, artikle, kelimeler, ilk sınav...Herhangi bir şeyi anmak için kullanılan sözcüğe isim dendiğini hepimiz biliriz. Ağaç, araba, taş isimdir. İnsan isimleri de...Bir çok dilde isimlerin sonuna ekler eklenir. Örneğin Ali ile ev kelimesini birlikte kullanmak için Ali'nin evi diyebiliriz. Kimi dillerde bu ekler birbirine benzeyebilir. Örneğin İngilizcede çoğul eki ile (girls) sahiplik eki (girl's) benzerlik gösterir. Çoğu dilde bir isim en fazla 4-5 farklı biçimde bulunabilir. Ama Quenya'da yüzlerce biçimde bulunabilir. Çünkü aynı kelime içinde cismin bulunduğu yer ve çoğulluğu belirtilir. (Türkçe'den biz buna alışığız.) Hatta son dönem Quenya'sında adın sonuna onun kime ait olduğu dahi eklenebilmektedir. Sözgelimi -rya "onun" anlamına gelir, máryat onun elleri.(Sondaki t harfi bir çift olduğunu belirtiyor) Bu bölümde öğrenci Quenya'nın deli gibi zor bir dil olduğunu düşünebilir, (-Oha, yüzlerce farklı biçim.) veya onun harika bir dil olduğunu düşünmeye başlar. (Vouv, yüzlerce farklı biçim) Korkmaya gerek yok çünkü bu biçimler çeşitli eklerin kombinasyonu ile oluşuyor, ve dediğim gibi bu Türkçe'de de varolan bir şey. Biliyorsunuz ki 250'ye kadar saymak için ikiyüzelli tane ayrı sayı bilmeye gerek yok. 0 ve 9 arası yetiyor. Bu da öyle. ÇOĞUL EKİ Quenya'da iki çeşit çoğul eki vardır. Bunlardan biri sona eklenen "-li" ekidir. Bu ek bazı yerlerde kullanılıyor olsa da görevi pek anlaşılamamıştır. Düşüncelere göre çok fazla olan şeyler için kullanılmakta. Örneğin Elda (elf) Eldali (Çok fazla elf). Asıl çoğul eki ise "-r"dır. Zaten Silmarillion'u okuduysanız bunu gözden kaçırmamışsınızdır: Elda - Eldar (elfler) Vala - Valar (Tanrılar) Ainu - Ainur... (Tanrının ilk yarattığının ruhları gibi bir anlamı vardır) Ama bazı özel durumlar vardır -ë ile bitenlerin çoğulu -i (Ör: Quendë Çoğul: Quendi) -ië ile bitenlerin çoğulu (unutmayın ki bu ayrı bir harfdir) -ier'dir Tüm bunların dışında bazı kelimelerin kendilerine göre çoğulları kullanılmıştır. (tyeller-tyelli[rütbe], mallë-maller[yol] , elen-Eleni(yıldız), Atan-Atani(insan), Casar- Casari(cüce) ARTİKLE Dersimizden bir de artikle için vakit kaldı. Artikle dediğimiz hani şu İngilizce'deki "the, a, an" gibi kelimeler. Quenya'da artikleler tıpkı ingilizcede olduğu gibi. "The" daha önce söz edilmiş bir şeyden bahsederken kullandığımız artikledir ve Quenya'da karşılığı "i"dir. Örneğin i eleni "the stars"(adı geçen yıldızlar gibi) kulanışabilir. Ama ingilizcedeki a-an ekleri yani "herhangi bir" anlamında kullanılan "bir" Quenya'da yoktur.Şu meşhur Elen síla lúmenn' omentielvo (Bir dahaki görüşmemizde bir yıldız üzerimize parlasın) çevriliren koyulan bir. Bazı zamanlar the anlamındaki i çizgi ile yazılır. Örneğin i-mar'da (imar değil tabiiki, Dünya) veya i-coimas'da (Lembas yaşamekmeği)olduğu gibi... Elfler güzeldir derken Eldar nar vanyë dersiniz ama belli bir elf topluluğunu anlatırken "I Eldar nar vanyë"demeniz gerekir.Bu I'ları ingilizcedeki ben ile karıştırmak yaygın bir hatadır... KELİME BİLGİSİ minë "bir" (Artık her derste bir rakkam öğreneceğiz) Anar "Güneş" Isil "Ay" ar "ve" Elda "Elf" lië "halk" ("etnik grup" veya ırk anlamında, Eldalië gibi= Elf Halkı). vendë "bakire" rocco "at" aran "kral" tári "kraliçe" tasar "söğüt" nu "altında" ALIŞTIRMALAR 1. Bunları Türkçe'ye çeviriniz A. Roccor B. Aran C. I rocco. D. I roccor. E. Arani. F. Minë lië nu minë aran. G. I aran ar i tári. H. Vendi. 2. Quenya'ya çeviriniz: I. Söğütler. J. Elfler. K.(the) Krallar L. halk M. Söğüt altındaki at N. Bakire ve kraliçe O. Kraliçe ve bakireler P. Güneş ve Ay (Bunu yaparsınız)
DERS 3 Çiftli ifadeler, çoğul hakkında bir kaç şey daha, geçen haftanın cevapları ve yeni sorularAi!Geçen derste de bahsettiğimiz gibi Quenya’da çoğullar li, i veya r ile yapılıyordu. Aynı zamanda gerçek dillerde de olduğu gibi Quenya’da çiftli ifadeler içerir. Bundan kastım birbiri ile ilişkisi olan iki nesneyi isimlendirirken kullanılan kelime grupları. Çiftli kullanımın iki şekli var: -u ve -t.Aslında Tolkien bu iki kullanımı bir şekilde farklı tasarlamıştı. Ama ne yazık ki bugün elimizde bu bilgi yok. Mektuplar(Letters):427’e bununla ilgili birkaç şey bulunuyor. -u ile bitten (İlkel Elfçede -û) doğal çiftler için kullanılırdı, yani iki insan veya nesne arasında mantıksal bir ilişki kurulduğunda. Örnek olarak VT39:9, 11, pé kelimesi (dudak) peu şeklinde kullanılmıştı, bir insanın bir çift dudağı anlamında (ve değil, örnek olarak, bir insanın üst bir diğerinin alt dudağından bahsedilmiş olunsaydı, yalnızca "iki dudak" ve doğal bir çift olmazdı). Veru ismi, "evil çift" ya da "karı-koca", çiftli ifade sayılır; yani “evil çift” kelimesi tekil olarak görülmez (ama verno "koca" ve vessë "hanım" aynı anlamı taşır; Letters:352). alda ismi (ağaç) çiftli anlam içerir, ama herhangi bir ağaç değil, Valinor’un iki ağacı: Aldu. Gördüğünüz gibi u eki sesliye eklenince sesli düştü. Aldau değil de Aldu daha yaygındır. Ama kadim zamanda Aldaru, görülüyor -u eki normal çoğul olan aldar "ağaçlar"a getirilmiş, Ama bu eski kullanımın Lotr zamanında modası çoktan geçmişti. Peu kelimesinde ise, son ses –u eklenince düşmüyor. Quenya pé ilkel elfçedeki peñe kelimesinden türemiş, çiftli peu ise peñû kelimesinden türemiş olmalı (VT39:9) – yani peu’nun e’si son harf değil aslında. (ee, kolay diyen olmadı)Diğer çiftli kullanım, -t, ile ilgili Letters:427de eski element ata’yı simgelemekteydi. Yani elfçedeki "iki", atta. Kısacası bir şeyden iki tane olduğunu gösteriyordu. Örnek olarak, ciryat, cirya’nın çiftidir (gemi) iki tane gemiden bahsediyordu; ciryat belkide konuşma dilindeki bir kısaltmaydı ve orjinal olarak kullanımı atta ciryar’dı, (iki gemi).Diğer kelimelerde, -t’deki çift anlamı -u ile aynıydı. Ciryat "2 gemi" (özellikle "ciriat" olarak okunuyor [Letters:427]). Ör:Bir çift yaprak, lasset (tekili: lassë "yaprak")Geçen hafta üzerinde bahsetmemiz gereken bir şey daha vardı. Bu bir ayrıntı, yani hatırlamak zorunda değilsiniz. Bazen Quenya sözcükleri ek aldıklarında değişirler, ör. talan "zemin" talam- a dönüşür çoğul alınca. (talami). Biz talam-‘ın talan’dan türediğini biliriz. Çoğunlukla -o ve -ë barındıran sözcüklerin son harfleri bazen -u- ve -i-‘ye dönüşür, mesela, ek aldıysa; lómë "gece" lómi-‘ye dönüşür. Çoğunlukla kelimeler tamamen ek almış biçimleri ile kullanılır ve eski halleri unutulur. Ama hepsi değil… Bir de sonu sessiz ile bitenler r yerine "i" alıyor...KELİME BİLGİSİatta "iki"hen (hend-) "göz"ranco "kol"ando "geçit"cirya "gemi"aiwë "kuş"talan (talam-) "zemin"nér (ner-) "adam" (herhangi bir ırkın erkeği, elf, insan veya ölümsüz)nís (niss-) "kadın" (aynı şekilde: herhangi bir ırkın dişisi)sar (sard-) "taş" (küçük bir taş, madde çeşidi olarak değil)) alda "ağaç"oron (oront-) "dağ"ALIŞTIRMALAR1. Türkçe'ye çevirin:A. HenduB. Atta hendiC. AlduD. Atta aldarE. Minë nér ar minë nís.F. I sardi.G. Talami.H. Oronti.2. Quenya'ya çevirin:I. İki gemi (yantana duran iki gemi)J. İki gemi (kardeş gemiler)K. Kollar (Bir kişinin iki kolu)L. İki dağ (fark etmez, ikiz dağlar, veya çoğul olarak)M. Çift geçit (Çoğul ifade)N. İki kuş (bir çift)O. İki kuş (yalnızca iki kuş)P. Karı kocaGeçen Haftanın cevaplarıALIŞTIRMALAR 1. Bunları Türkçe'ye çeviriniz A. Roccor - AtlarB. Aran -kralC. I rocco. -(the) at D. I roccor. - (the) atlar E. Arani. -krallarF. Minë lië nu minë aran. -Bir kralın altındaki bir halkG. I aran ar i tári. kral ve kraliçeH. Vendi. bakireler 2. Quenya'ya çeviriniz: I. Söğütler. tasariJ. Elfler. eldarK.(the) Krallar i araniL. halk lieM. Söğüt altındaki at rocco nu tasarN. Bakire ve kraliçe Vende ar tari O. Kraliçe ve bakireler tari ar Vendi P. Güneş ve Ay (Bunu yaparsınız) Anar ar Isil
DERS 4 SıfatlarTüm dillerde kelimeler, konuşmanın parçası olan sözcük çeşitlerine bölünebilir. Tolkien elfçeyi bir avrupa dilinin tarzında ve biçiminde hazırlamıştır. (Mektuplar:175), yani sözcük çeşitleri çok farklı şeyler değildir -bir ilköğretim çocuğunun dahi bileceği birşeydir.. Daha önce isimleri incelemiştik, onlar nesneleri isimlendiriyordu. Şimdiyse sıfatlara geçeceğiz.Sıfat nedir? Dünyada her varlığın bir ismi vardır. İsimler varlıkları tanımamıza, birbirinden ayırmamıza yarar. Ancak sadece isimlerle maksadımızı anlatamayız. Çünkü birbirine benzeyen, aynı türden olan varlıklar bile nitelikleri ile ayrılırlar. Mesela yanyana duran iki elma birbirinden farklı olabilir. Bu yüzden, büyük, küçük, mavi, sarı, ince, uzun, geniş, dar, harika, muhteşem gibi sıfatları kullanırız. Yani sıfatlar varlıkları nitelememizde bize yardımcı olur.Bir sıfatı iki şekilde kullanabiliriz.1- Sıfatı kelimenin başına koyarak bir tamlama oluştururuz. Örneğin "uzun adam" gibi ve bunu cümle içinde kullanırken "Uzun adam yürüyordu" şeklinde kullanırız.2- Ama yalnızca adamın boyunu vurgulamak istiyorsak, "Adam uzundur" diyebiliriz. Burada sıfat yüklem olarak kullanılır.Fakat burada "uzun adam"da olduğu gibi yalnızca adı ve sıfatı değil, "-dır" ekini (veya herhangi bir zaman ekini) de kullandık. Örneğin, Altın güzeldir, ben zekiyim veya taşlar serttir gibi. Altını, beni ve taşı betimledik. Onlar özne.Şimdi Quenya'ya dönelim. Quenyada sıfatlar -a veya -ë ile biter. Ninquë "beyaz", morë "siyah", carnë "kırmızı", varnë "kahverengi" vs. gibi renklerde de görülüyor. Fakat bu kuralın dışında kalanlar da vardır. Onlar "-in" ile biter. ör: firin "ölü", hwarin "eğri", melin "sevgili (hitap sözcüğü olarak)" or latin "açık alan".Bunların aslının -a ile bittiği görülür. Örneğin latin kimi zaman latina olmuştur. Fakat -a bazen kendi başına da çıkabilir lára "düz" Ör: helwa "mavi", harna "yaralı", melda "tatlım", melima "sevimli", vanya "güzel".KullanımQuenya'da ilk kullanım üstte de görüldüğü gibi tamlama halidir. Örneğin fána cirya "beyaz gemi". Fakat bazı istisnalar olabilir. Elendil Voronda "Sadık Elendil" (Aslında bu Elendil Vorondo olacak, bunu daha sonraki derslerde göreceğiz) olarak yazılır. İngilizce bilenler bunun "Elendil the faithfull" olduğunu bilir. Bunun nedeni herkesçe bilinen bir adın kullanılıyor olmasıdır. Fakat bu "Voronda Elendil" olarak da kullanılırsa yanlış olmaz. Ama aynı anlamı vermediği de kesindir.(Elendil i Voronda olmaz)İkinci kullanımda ise, yüklem olarak kullanmak için, ná veya när kullanılır. Birkaç örnek var aşağıda:I parma ná carnë. "Kitap kırmızıdır."Ulundo ná úmëa. "Canavar kötüdür."I neri nar hallë. "Adam uzundur."Sıfatların çoğulu-alı sıfatlar çoğulda -ë (eskidense -ai); -ëali sıfatlar çoğulda -ië (veya -ëe), -ëli sıfatlar çoğulda -i; -inli sıfatlar çoğulda -i olarak kullanılır. Sıfatlarla birlikte sayı kullanamayız. Örneğin Üç kırmızı domates diyemeyiz. Bu yüzden sıfat çoğulu da içerir. laurëa "altın" çoğulda laurië olur, laurië lantar lassi "altın yapraklar dökülüyor."SÖZCÜK BİLGİSİneldë "üç"ná "-dir" (nar "-dirler")vanya "güzel"alta "büyük" calima "parlak"taura "kuvvetli"saila "bilge" úmëa "kötü" (=kişilik, ing.: evil)carnë "kırmızı" ninquë "beyaz"morë "siyah" (Sindarin'de Mordor = Kara Diyar)firin "ölü"EXERCISES1.Türkçe'ye çevirinA. Morë rocco.B. Calimë hendu.C. Neldë firini neri.D. Vanyë aiwi.E. Tári ná taura nís.F. I oronti nar altë.G. Aran taura H. I nér ar i nís nar sailë. 2.Quenya'ya çevirinI. Beyaz kapıJ. Büyük bir gemi.K. Yer kırmızıdır.L. Bir siyah taş ve üç beyaz taş.M. Bilge krallar ve kuvvetli adam.N. Kuvvetli adam ve güzel kadın kötüdür.O. Elfler güzeldir..P. Elfler güzel bir halktır.

DERS 5 Edatlar, Bağlaçlar, Fiiller (I)Önceki derslerimizde kelime çeşitlerinden isimler ve sıfatları işlemiştik. Ayrıca kimi zaman diğer çeşitleri de araya harmanlamışız. Örneğin ikinci derste bir edat olan nu (altında) kelimesini kullanmışız. Bunlar konuşmalar sırasında kullandığımız ufak kelimelerdir. Mesela "nu i alda" ([O] Ağacın altında) cümlesinde bunu görebileceğiniz gibi bu kelimeler nesnenin yerini belirtmekte kullanılabilir. Ar sözcüğü ise en çok kullandığımız kelimelerden biri olan "ve" anlamına gelir ve bu da bağlaç olarak adlandırılır. Örnek olarak Anar ar Isıl (Güneş ve Ay) Bağlaçlar Türkçe'dekine benzerdir, edatınsa tek farkı kelimeden sonra değil önce kullanılmasıdır:FİİL NEDİR? Bir de fiil yada eylem adı verilen bir kelime türü vardır. Bunu daha önce Türkçe'de ek fiil olarak kullanılan nà "-dır" ve nar "-dırlar" kelimelerinde görmüştük. Bu iki fiil çok basitti, bir öznenin ne olduğunu anlatıyordu: Aran nà Taura "Kral güçlüdür"ki gibi. Fakat tüm fiiller öznenin ne olduğunu anlatmaz, bazen (çoğu zaman) ne yaptığını da anlatabilir. Fiiller dile hareket getiren sözcüklerdir.Örneğin "Elf dans eder" cümlesini alalım. Burada "dans eder" bölümü cümlede ne olduğunu anlatan bölümdür ve bu "dans etmek" kelimesine bir takım ekler getirilerek yapılmıştır. Elbette bir hareket çeşitli formlarda olabilir, dediğimiz gibi, "dans eder"; veya geçmiş zamanda "dans etti" gibi. Birçok dil fiilin ne zaman yapıldığını fiilin içinde gösterir, geçmişte veya şimdi. Ayrıca tüm dillerin gelecekte yapılacak eylemler hakkında da özel formları vardır: dans edecek.Zamanları, gelecek zaman, geçmiş zaman ve geniş zaman olarak sıralayabiliriz. Fakat bu tam bir liste olmaz. Quenya'da tam olarak bilinen 5 zaman vardır ve bizim de işleyeceklerimiz onlar. Bu derste ise yalnızca geniş zamanı işleyeceğizQUENYA'DA FİİLERQuenya'da fiiller iki ana kategoride incelenebilir. Bunlardan ilki A-köklü olarak adlandırılır ve sonları a ile biter. Bunlar kelime sonlarına ekler eklenerek oluşturulmuştur. Bu ekler çoğunlukla -ya ve -ta daha az olarak da -na ve -a'dır.calya- "açıklamak" (kökü KAL)tulta- "gidip getirmek, çağırmak, celp etmek" (kökü TUL) [summon ing.]harna- "yaralanmak" (kök SKAR; Quenya'da ilk iki harf sk-, h- olur)mapa- "sıkıca tutmak" (kök MAP)Fakat sonları -ya,-na,-ta veya -a ile bitmeyen bazı fiiller de vardır. Bunlar hiçbir kategoriye girmeyen aykırı fillerdir. mat- "ye(mek)" doğrudan MAT- kökü ile aynıdır ve benzer anlam taşır.. Tac- "bağlamak"ın geldiği kök TAK- "onarmak". Tul- "gelmek"in ise kökü TUL- "yakınlaşmak" (tulta- "celp etmek" ile aynı kökten zıt sözcükler -ta anlamı değiştirmiş) örnek gösterilebilir. GENİŞ ZAMANBöylece artık geniş zamana geçebiliriz. Önce basit fiillerden başlayalım. Mel (sevmek) sözcüğüne bakalım: Elendil oğlu Herendil'e derki:Yonya inyë tye-méla, "Ben de, oğlum, Seni seviyorum". Buradaki geniş zamandır, yani daha önce de olmakta, şu an olan ve ilerde olmaya devam edecek olan zamandır. Bunun başka bir yerde daha kullanıldığını daha önce:elen síla lúmenn' omentielvo, "Karşılaştığımız saatte bir yıldız parlıyor (yada parlar)" Síla parlamak anlamına gelen "Sil-"den gelmiş. quet-"konuşmak, söylemek" fiili "Quèta"'ya dönüşünce "konuşuyor" oluyor. Sìla veya mèla sözcüklerine bakalım, bunlar Türkçe'ye iki şekilde çevrilebilir: Sìla, parlar veya parlıyor; Mèla, sever veya seviyor. Kısacası, Quenya'da geniş zaman ve şimdiki zaman aynı şekilde kullanılır. Anlamı ise cümleden çıkarmak mümkündür. Sonu zaten a ile biten sözcüklerde aa değil ëa kullanılır. Örneğin zorlamak anlamına gelen -ora geniş zamanda -orëa'ya dönüşür. Bazen fillere çoğul anlam eklenebilir. Örneğin elen sìla "yıldız parlıyor" iken elen sìlar ise "yıldızlar parlıyor" anlamına gelir. SIFATLAR HAKKINDA BİRKAÇ ŞEY DAHA...Sıfatları kullanırken bildiğiniz gibi onlara bazı ekler ekleyerek istediğimiz anlamı verebilriz. Buna aşırılık durumu denir. Örneğin uzun boylular arasında bir kişi en uzun boyludur. İlginçtir ki bizdeki "en" Quenya'da karşımıza an olarak çıkar. Kelimelerin başına eklenir: calima "parlak"; ancalima "en parlak". Birkaç örnek:an + alta "büyük" = analta "en büyük"an + calima "parlak" = ancalima "en parlak"an + norna "erkekçe" = annorna "en erkekçe" an + quanta "dolu" = anquanta "en dolu"an + vanya "güzel" = anvanya "en güzel"an + wenya "yeşil" = anwenya "en yeşil"an + yára "yaşlı" = anyára "en yaşlı"Fakat bazen an değil, "n" yerine sıfatın ilk harfi gelir. Örneğin an- + lauca (ılık) allauca şekline geçer ve en ılık anlamına gelir.an + lauca "ılık" = allauca "en ılık"an + ringa "soğuk" = arringa "en soğuk"an + sarda "zor" = assarda "en zor"an + moina "değerli" = ammoina "en değerli"VOCABULARYcanta "dört"Nauco "Cüce"(ırk olarak)parma "kitap"tiuca "şişman"mapa- fiil "kapmak, tutmak"tir- fiil "izlemek, korumak"lala- fiil "gülmek" caita- fiil "uzanmak"tulta- fiil "celp etmek"linda- fiil "şarkı söylemek" (ör. Ainulindalë adındaki "Ainur'un şarkısı") mat- fiil "yemek"cenda- fiil "okumak"EXERCISES1. Türkçe'ye çevirinA. I nís lálëa.B. I antiuca Nauco máta.C. I tári tíra i aran.D. I analta oron ná taura.E. I nér tultëa i anvanya vendë.F. I aiwë lindëa.G. I Naucor mápëar i canta Eldar.H. I antaura aran ná saila.2. Quenya'ya çevirinI. Bir kadın en büyük gemiyi koruyorJ. En kötü adam öldü.K. Elf kitabı tutuyor.L. Dört adam ağacın altında uzanıyor.M. En bilge adam kitap okuyor (dikkat: saila "bilge" kelimesine önek eklenince ne oluyordu?)N. Kral ve kraliçe kitap okuyor.O. Kuşlar şarkı söylüyor.P. Dört Cüce kuşları izliyor.
DERS 6 Fiiller(II) [Geçmiş zaman]Hatırlıyorsanız en son geniş zamanı işlemiştik. Aynı zamanda şimdiki zamanı da içeriyordu. Şimdi ise geçmiş zamanı işleyeceğiz. Türkçe'de geçmiş zaman iki şekilde kullanılmaktadır. -miş'li ve -di'li geçmiş zamandır. Quenya'da ise fiiller geçmiş zamandaki hallerini alırlarken -në ekini alır. Birkaç örnek verelim:ora- "diren-", geçmiş zamandaki hali oranë "direndi"hehta- "ayır-", geçmiş zamandaki hali hehtanë "ayırdı"ulya- "dök-", geçmiş zamandaki hali ulyanë "döktü" sinta- "sol-", geçmiş zamandaki hali sintanë "soldu" ahyanë "değişti" fiilini bir cümleye "manen lambë Quendion ahyanë?"(Elflerin dili ne kadar değişti?) soru cümlesindeki gibi ekleyebiliriz. Burada aslolan ahya- "değiş-" fiilidir. Ayrıca sonu sesli ile bitmeyen sil- "parlamak", tir- "izlemek", mat- "yemek" gibi fiillere de -në pek tabii eklenebilir. "sillë (neden böyle olduğu aşağıda açıklandı), tirnë" (mat için aynı şeyi söyleyemem) Sonu "n" sessizi ile biten fiillerde sorun çıkabileceğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. cen- "görmek" ise "cennë" ise "gördü" olarak çevrilebilir. Fakat "l" ile biten kelimelerde sorun çıkar. Örneğin: vil- "uçmak" vilnë değil de villë olarak kullanılır. Yani l ile biten sözcüklerde geçmiş zaman "llë" şeklinde olur. p, t, c harflerinde ise daha farklı bir yapı vardır. p ve c ile biten sözcükler geçmiş zaman ile yazılacakken şu örneklerdeki gibi olurlar: top- "kaplamak" geçmiş zamanda tompë , yani son sözcükten önce m, en sona ise ë gelir. t ile biten sözcüklerse: mat- "yemek" geçmiş zamanda mantë, yani bu kez m değil n geldi. KELİME BİLGİSİlempë "beş"elen "yıldız" harma "define" (isim)sil- fiil "parlamak" (with white or silver light, like star-shine or moon-shine)hir- fiil "bulmak"cap- fiil "zıplamak"tec- fiil "yazmak"quet- fiil "konuşmak, söylemek"mel- fiil "sevmek" (arkadaş olarak, aşk anlamında sevmenin Quenya'daki karşılığı bilinmiyor)cen- fiil "görmek" (cenda- "okumak", aynı zamanda çok yakından bakarak görmek anlamında kullanılır). orta- fiil "doğmak",(güneşin doğumu, bebek değil) aynı zamanda = "yukarı hareket etmek".harya- fiil "sahip olmak" (harma "define" ile bağdaştırılmıştır)ALIŞTIRMALAR1. Türkçeye çevirinizA. I nér cendanë i parma.B. I Naucor manter.C. I aran tultanë i tári.D. Nís lindanë.E. I vendi tirner i Elda.F. I lempë roccor caitaner nu i alta tasar.G. I eleni siller.H. I Nauco cennë rocco.2. Quenya'ya çevirinizI. Bir cüce bir define buldu.J. Bir elf konuştu.K. Bir at zıpladı.L. Bir(the) kral elfleri severdi.M. Bir adam kitap yazdı.N.Krallar definelere sahiptir.O.Bir(the) kral ve bir(the) kraliçe dört elf ve beş cüce çağırdı.Geçen dersin cevapları1.A. (The) kadın gülüyorB. En şişman cüce yiyor.C. (The) Kraliçe kralı izliyor.D. En büyük dağ kudretli.E. (The) adam en güzel bakireyi çağırıyorF. Kuş şarkı söylüyor.G. Cüceler dört elfi yakaladı.H. (The) en kudretli kral bilge2.I. I nís tíra i analta cirya.J. I anúmië neri nar firini.K. I Elda mápëa i parma.L. Canta neri caitëar nu alda.M. I assaila Elda cendëa parma (an-saila becoming assaila by assimilation)N. I aran ar i tári cendëar i parma.O. I aiwi lindëar.P. I canta Naucor tírar aiwë.

J.R.R.TOLKIEN

John Ronald Reuel Tolkien 1892 yılında Güney Afrika'da doğuyor, 1911 yılında Oxford'a kaydolup eski İngilizce, eski Almanca ve eski Fince okuyor ve 1. Dünya savaşından sonra Leeds Üniversitesi'nde doçent oluyor. Notlarından öğrendiğimize göre Tolkien 1. Dünya savaşı sırasında cephe gerisinde aldığı görevler esnasında sonradan Middle Earth'de yaşayacak olan Elf lerin dili olan Qenya'yı tasarlamaya başlıyor. Quenya tamamen kendine ait sözcükleri ve gramer yapısı olan, başka bir dilin bir şekilde kodlanması ile yapılmış olmayan bir dil. Ve Quenya ile birlikte Tolkien'in zihninde çok çok çok öncelerinin dünyasını oluşturma fikri başlıyor.Tolkien'in çalışmalarına yön veren bir takım arkadaşları ve öğrencileri ile kurduğu klüpler. Bu klüplerde Tolkien ve öğrencileri eski dillerde anlatılan masalları anlatıyorlar birbirlerine. Oxford'a profosör olarak girdikten sonra "Inklings" adı altında bir grup kuruluyor ve Tolkien'in dünyası da şekillenmeye başlıyor.Tolkien uğraşlarının ilk ürünü 1937 yılında yayınlanan "The Hobbit" oluyor. Tüm dünya -farkında olmasa bile- ilk kez elfler, büyücüler, kovuklarda yaşayan hobbitler, cüceler ve Orta Dünya ile tanışıyor. Bu gün tüm dünya üzerindeki ister yazılı, ister görüntülü olsun tüm kitap, film vesairelerde kullanılan elinde asası, uzun sivri şapkası, bembeyaz sakalları ve cübbesi ile tipik bir büyücü imajı ilk kez Hobbit'de büyücü Gandalf ile ortaya çıkıyor ve onunla özdeşleşiyor.Hobbit doğal olarak edebi çevrelerce pek dikkate alınmıyor, hatta eski diller konusunda bu kadar saygın bir profesörden çıka çıka bir "masal" çıkması bazılarını sinirlendiriyor. Tolkien Hobbit hakkında çıkan eleştirilere hiç kulak asmamış olacak ki çalışmalarına tüm hız devam ediyor ve en sonunda 20.yy nin tüm dünya tarafından en başarılı sayılan romanı The Lord Of The Rings - Yüzüklerin Efendisi - ortaya çıkıyor. Hobbit'in hemen arkasından Yüzüklerin Efendisi'ni okuyan bir okuyucu ikisinin arasındaki farkı algılayabilir. Kimbilir Hobbit belki de gerçekten Tolkien'in yalnızca çocukları için yazdığı bir romanken tesadüf eseri basılmıştır. Ama Yüzüklerin Efendisi'nin öyle olmadığı daha ilk bölümlerde anlaşılıyor, artık iyice olgunlaşmış olan Middle Earth'ün tüm ağırlığı hissedilebiliyor.Tolkien ölümü olan 1973 yılına kadar çalışmalarını sürdürüyor, Middle Earth hakkında başka kitaplar yazıyor. Bu kitaplardan en önemlisi ölümünden sonra oğlu Christofer Tolkien tarafından yayına hazırlanan Silmarillion oluyor. Bu kitapda Tolkien Middle Earth ün binlerce yıllık tarihini anlatıyor. Oğlu babasından kalan mirası güzel bir şekilde devam ettiriyor ve neredeyse babasının bütün notlarını kitaplaştırarak büyük bir Middle Earth tarihi ortaya çıkarıyor.Tolkien'in Middle Earth'ü ve onun üzerinde yaşanan olayları anlattığı kitapları ister edebi çevreler tarafından sevilsin, ister nefret edilsin, iş artık bir grup otoritenin elinden çıkmış durumda. Tüm ülkelere yayılmış milyonlarca Tolkien hayranını bir kenara bırakın, Tolkien'in eserlerinde geçen isimler ile şirketler kurulmuş, sanatçılar bu isimleri kullanmışlar (İngiliz Sting'in ismi Hobbit ve LOTH'da adı geçen bir kılıcın ismi, Marillion adlı Rock grubunun ismi Silmarillion'dan geliyor vb..). Tolkien'in eserlerindeki sahneler ressamlar tarafından canlandırılmış ( belli bir kalitede olan 300 ün üzerinde illüstrasyon mevcut). Yüzüklerin Efendisi pek çok ülkede tiyaro oyunu olarak sahnelenmiş, bilgisayar oyunları, masa üstü kart oyunları yapılmış ve tamamen kendine ait başka bir kültür barındıran FRP (fantasy role playing) adı verilen oyunların ortaya çıkmasını sağlamış. John Ronald Reuel Tolkien 3 Ocak 1892'de İngiliz sömürgesi olan Güney Afrika'nın Bloemfontein şehrinde doğdu. Ronald'ın babası Arthur Tolkien banka müdürü idi ve aslen İngiltere Birmingham'lı olan aile kendilerine yeni bir hayat kurmak amacıyla Güney Afrika'ya yerleşmişti. Fakat iklimin getiridiği olmusuzluklar kısa zamanda anne Mabel'i Ronald ve küçük kardeş Hilary'ide alıp İngiltere'ye dönmeye itti. Aile bir süre sonra baba Arthur'un da dönmesi ile eski günlerine kavuşacaktı. Fakat 15 Şubat 1896'da Güney Afrika'dan Arthur'un ölüm haberi geldi. Bunun üzerine Mebel çocukları alıp küçük bir köy olan Sarehole'a yerleşti. Bu köy Ronald da derin etkiler bırakacak ömrünün kısa bir süresini burda geçirmesine rağmen hayallerinde yarattığı Hobbit diyarı Shire ile defalarca Sarehole'u ziyaret edecekti. Sarehole'da Tolkien'i etkileyen sadece yemyeşil doğası değildi. Köy yakınındaki Moseley Bataklığı, kardeşi Hillary ile her zaman oynamaya gittikleri Cole Bank Road değirmeni ve devamlı kendilerini kovaladığı için "Beyaz Ogr" adını taktıkları değirmencinin oğlu da Ronald üzerinde derin izler bıraktı.Ronald Birmingham'daki King Edward's Okulu'na başlayınca aile bir kez daha taşınmak zorunda kaldı. Fakat bir süre sonra aile tekrar taşınmak zorunda kaldı ve Ronald yeni taşındıkları Olver Road'a yakın olan St.Philips okuluna verildi. Bir sene sonra burs kazanınca tekrar King Edward's Okulu'na dönen Ronald bir kaç sene sonra 1904 yılında şeker hastalığı yüzünde annesi Mabel'i kaybetti. Bunun üzerine çocuklar teyzeleri Beatrice'in yanına gitti ve Peder Francis Morgan'ın gözetimine verildi. King Edward's Okulu'nda iken Ronald'ın dillere büyük yatkınlığı olduğu ortaya çıktı ve bu dönemlerde Ronald kendine ait bir dili tasarlamaya başladı. Böylece Elf dillerinin temelleri atılmıştı.Çocukulukdan delikanlılık yıllarına geçerken Ronald'ı etkileyen iki büyük yapı vardı ortudukları Birmingham kentinde. 29 metrelik Perrott's Folly kulesi o yıllara göre olağanüstü büyüklüğü ile Ronald'ın beynine kazınmıştı. 1758 yılında John Perrott tarafından yapılan bu kule tuhaf mimarisi ile "Perrott'un divaneliği" ismini almıştı. Hemen bu kulenin yanında ise bir başka kule vardı. Ve bu İki Kule daha zonra yazacağı The Lord Of The Rings için esin kaynağı oldu. Ronald'ın gençlik yıllarına dair bir diğer önemli not ise Gamgee ismi ile o yıllarda tanışmış olmasıdır. Bu yerel pamuk markası Gamgee, Ronald'ı etkilemiş olmalı ki Frodo'nun sadık dostu Sam'e bu soyadı vermiş.16 yaşındayken hayatını değiştirecek bir olay oldu ve hayattaki tek gerçek aşkı olan Edith ile tanıştı. Fakat Peder Morgan iki gencin görüşmelerini yasakladı. 1911 yılında Tolkien klasik diller eğitimi almak için Exeter Koleji'ne gitti ve 21 yaşını doldurduğunda hiç bir zaman unutamadığı Edith'i buldu (Söylenir ki Edith ormanda dolaştıkları bir gün onun için dans etmiş ve bu dans genç Tolkien'i çok etkilemiştir). Gençler 22 Mart 1916'da evlendiler. Üstelik Tolkien onu ikinci kez bulduğunda Edith bir başkası ile nişanlıydı.Bu arada I. Dünya Savaşı başlamıştır. Kısa bir süre sonra Tolkien'de orduya katdı ve Fransa cephesinde savaşı. İki yakın dostunu bu savaşta kaybeden Tolkien çok yakınında patlayan bir bomba yüzünden İngiltere'ye geri döner. Fakat savaş bu genç insan üzerinde unutulmaz etkiler bırakmıştır. Savaştan döndükten sonra hayatının büyük bir kısmını Oxford'da geçirdi. Savaş bittiğinde Tolkien'de Oxford English Dictionary'de iş bulur. 1945 yılında Oxford'da Profesör olmasına kadar geçen zaman içerisinde 4 çocuk sahibi olur. Bu süre içerisinde devasa hayal dünyası Orta Dünya'yı oluşturmaya devam eder. İlk kitabı bir çeviri olan "Sir Gawain and The Green Knight"'ı yayınlanır. Entellektüel bir topluluk olan "Inklings" i yakın dostu C.S. Lewis ile kurar ve 1937 yılında "The Hobbit" i yayınlar. Roman hem olumlu hem de olumsuz tepkiler alır. Oxford'da profesör olan Tolkien'den nasıl olupda bir masal kitabı çıktığını sorar bazıları. Ama olumsuz eleştiriler bir işe yaramaz ve Hobbit kısa zamanda popüler olur. Bundan sonra Tolkien The Lord Of The Rings için çalışmaya başlar.1954 yılında destansı The Lord Of The Rings'in ilk iki bölümü İngiltere'de yayınlanır ertesi sene ise üçüncü bölüm yayınlanır. Roman Hobbit'den bile daha fazla tepki alır. Bir kısım eleştirmen tarafından Hobbit'dekinden çok daha fazla eleştiriye maruz kalır Tolkien. Oysa o sadece hayalindeki dünyayı yazıya dökmüştür o kadar. 1965 yılında LOTR'un Amerika Birleşik Devletleri'nde yayınlanması ile her şey birden değişir. Amerikalılar özellikle genç nüfus romanı çok sevmiştir ve roman hızla kült roman olur. Bundan sonra Tolkien için ilginç bir hayat başlar. Zaman zaman aşırı ilgiden bunalır Tolkien. Bir çok defa adres değiştirir. Sayısız kere telefon numarası değişir. Ama her zaman meraklı bir okuyucu ona ulaşıp sorar "Balrog nedir? Blue Wizards'lara ne oldu?". 29 Kasım 1971'de karısı Edith öldü. Tolkien bunun üzerine sadece bir sene yaşayabildi ve 2 Eylül 1973'de Kraliçe'den CBE ünvanını almasından kısa bir süre sonra 81 yaşında öldü.Kronoloji 1892 3 Ocak tarihinde Güney Afrika'nın Bloemfontein kasabasında doğdu. 1894 Erkek kardeşi Hilary doğdu. 1895 Babası Arthur Tolkien öldü. Bunun üzerine aile İngiltere'ye Birmingham'a taşındı. 1900 King Edward's Grammar School'a başladı. 1904 Annesi 34 yaşında öldü. 1905 Ronald ve kardeşi Birmingham'da halalarının yanına taşındılar. 1908 Oxford'a başladı. 1914 Çocukluk aşkı Edith Bratt ile nişanlandı. Birinci dünya savaşı başladı. 1916 Edith ile evlendi. Almanya'ya karşı savaşmak üzere Fransa'ya gitti. Bir topçu atışı çok yakınında patladı ve bu nedenle İngiltere'ye geri döndü 1917 Silmarillion'u yazmaya başladı ve ilk çocuğu Jon doğdu. 1918 1. Dünya Savaşı'nın bitimine az bir süre tekrar cepheye gitti fakat kısa bir süre sonra geri döndü. 1920 İkinci çocuğu Michael doğdu. Leeds Üniversitesi'n de kariyerine devam etti. 1924 Üçüncü oğlu Christopher doğdu. Oxford Üniversite'sin de İngiliz Dili profesörü oldu. 1925 Sir Gwain and The Green Knight yayınlandı. Oxford'da Anglo-Saxon profesörü oldu 1926 Hayatında önemli bir yer edinecek olan C.S. Lewis ile tanıştı. 1929 Dördüncü çocuğu Priscilla doğdu. 1936 Hobbit' bitirdi. Beowulf: The Monsters and The Critcis yayınlandı. 1937 Hobbit yayınlandı. The Lord Of The Rings'i yazmaya başladı. 1939 Fairy Stories yayınlandı. 1947 Lotr'u incelenmesi için yayıncıya yolladı. 1948 Lotr'u yazmayı bitirdi. 1949 Farmer Giles Of Ham yayınlandı 1954 The Lord Of The Rings'in Birinci ve İkinci bölümü İngiltere'de yayınlandı. 1955 The Lord Of The Rings'in Üçüncü bölümü yayınlandı. 1959 Emekli oldu 1962 The Adventures Of Tom Bombadil yayınlandı. 1964 Tree And Leaf yayınlandı. 1965 The Lord Of The Rings Amerika'da yayınlandı. Roman pasifiğin ötesinde çok büyük bir ilgi gördü ve çabucak kült roman oldu. 1967 Smith Of Wootton Major ve The Road Goes Ever On yayınlandı. 1971 Edith Tolkien 82 yaşında öldü. 1972 J.R.R. Tolkien 82 yaşında hayata gözlerini kapadı Eserleri 1925 Sir Gwain And The Green Knight1936 Beowulf: The Monsters And The Critics1937 The Hobbit1939 Fairy Stories1949 Farmer Giles Of Ham1954 The Lord Of The Rings - Fellowship Of The Rings, Two Towers1955 The Lord Of The Rings - The Return Of The King1962 The Adventures Of Tom Bombadil1967 Smith Of Wootton Major, The Road Goes Ever OnÖlümünden sonra yayınlananlar1976 The Father Christmas Letters1977 The Silmarillion1980 Unfinished Tales Of Numenor And Middle-Earth1981 The Letters of J.R.R. Tolkien1982 Mr. Bliss1983 The Monsters And The Critics And Other Essays, The History Of Middle-Earth: The Book Of Lost Tales1984 The History Of Middle-Earth: the Book Of Lost Tales Part Two1985 The History Of Middle-Earth: The Lays Of Beleriand1986 The History Of Middle-Earth: The Shaping of Middle-Earth1987 The History Of Middle-Earth: The Lost Road and Other Writings1988 The History Of Middle-Earth: The Return Of The Shadow1989 The History Of Middle-Earth: The Treason Of Isengard , The War Of The Ring